Survivor nedeniyle Dominik’le Türkiye arasında mekik dokuyan Acun Ilıcalı’nın yoğun iş temposundan vakit ayırmasıyla gerçekleşen bu röportajın ilk sorusu biraz uzun oldu. Bunun nedeni de sorunun içinde saklı. Soru cevap bölümüne geçmeden bir bilgi vereyim; O Ses Türkiye 31 Aralık 2024’e kadar olmayacak. Çünkü Survivor bitince Master Chef başlayacağı için O Ses Türkiye’nin ekran serüveni O Ses Yılbaşı olarak sürecek.
Acun Ilıcalı’nın bir medya grubu var; TV8, TV8,5, Acun Medya ve Exxen. İngiltere Championship ekiplerinden Hull City’den sonra İrlanda Premier Ligi ekibi Shelbourne FC’nin çoğunluk hisselerini aldın. Sunuculuk yaptığın Survivor’ın yanı sıra bir de ailen var. Zamanı nasıl yönetiyorsun? Bunlardan bir kısmı hobindi ama mesleğinden daha öne çıkar hâle geldi. Çok zor ve karmaşık bu iş takvimi değil mi bu?
Çok güzel bir soru… Şu anda yaşadığım en büyük probleme parmak bastın çünkü. Hayatım boyunca hobilerimi işe çevirerek başarılı olmuş biriyim. Fakat şunu hesaplayamadım: Acun, senin de bir kapasiten var. Bütün hobilerini mesleğe, işe çevirirsen zamanı nasıl idare edeceksin? Şu anda yaşadığım hayatın yoğunluğunu şöyle anlatabilirim sana. Üç gün boyunca üç dakikamın, beş dakikamın kalmadığı süreçler yaşıyorum. İçinde olduğum işlerin hepsi de beyin gücü gerektiriyor. O beyin gücü artık benim bütün limitlerimi zorlamama yol açıyor. Sana üç-beş örnek vermem gerekirse Hull City’nin transfer stratejisinden alınacak oyuncuların bütün hesaplarına, oradaki oyuncunun hocamız tarafından takdir edilip doğru oyuncunun alınmasına kadar tüm detayların içindeyim maalesef. Maalesef derken kendi tercihim ama zamansal olarak maalesef. Öte yandan Survivor’la ilgili bütün detayların içinde olup, onu sunup ve dünyada yaptığımız prodüksiyonları takip edip, yeni ülkelerle görüşüp yeni işlerle ilgili toplantılar yapmak… Bakıyorum, bakıyorum, nasıl yetiştiriyorum? Tam anlamıyla ucu ucuna bir hayat yaşıyorum diyebilirim.
Ajandanı haftalık mı, aylık mı, üç aylık mı planlıyorsun?
Ben 10 – 15 günden ötesini göremiyorum. Daha uzağa bakamıyorum şu anda. İçinde olduğum işlerdeki ani gelişmeler uzun vadeli planlar yapmama izin vermiyor. O yüzden iki asistanım var. Asistanlarıma sadece bilgileri vererek unutmamamı sağlıyorum.
En pahalı ve en çok zorlayan Survivor!
En zorlandığın Survivor bu mu?
Şu an için öyle gözüküyor. Uzak ara bu… Ben Pascal Nouma – Nihat Doğan, Adem -Turabi çekişmesini de yaşadım ama bu başka bir şey. Bizim Panorama’daki en sakin gördüğümüz Hakan bile üç tane olayın içinde. Nagihan’ın durduğu gün yok. Turabi, gergin. Zorlanıyor da… ABD’de rahata alışmış anladığım kadarıyla, şu anki şartlar onu çok zorluyor. Sakin dediğimiz Ogeday ve Merve olayların içinde…
Düello deyince hepsinin içinden kovboy mu çıktı?
SMS olmayınca biraz öyle oldu aslında. Düello değil aslında SMS’sizlik herkesin frenlerini patlattı! SMS olmayınca kimsenin kimseye eyvallahı yok. Eskiden şöyle dersem, böyle yaparsam seyirci yanlış anlar mı otokontrolü vardı. Şu anda kimin nasıl göründüğü umurunda değil. O yüzden sarı kartlar, kırmızı kartlar havada uçuşabilir.
Prodüksiyon maliyeti en yüksek Survivor bu mu?
Evet… 14 -15 milyon dolar civarında bir maliyet söz konusu. Bu prodüksiyonu 5 milyon dolara da yapabilirsiniz, biz 15 milyon dolara yapıyoruz, size bağlı. Fazla kamera kullanıyoruz, ödüllerimiz büyük. 13 14 kişiyi Rio Karnavalı’na götürüyoruz. Dominik’ten Rio’ya götür, orada konaklat ciddi bir maliyet. Seyircimiz bu ilgiyi gösterdikçe bize düşen onlara daha güzel prodüksiyon sunmak. Ben hayatım boyunca oyunu hep öyle oynadım, yüksek prodüksiyonlar yaptım. Hiç unutmam, ilk Survivor’ımızın maliyeti 1 milyon 200 bin dolardı! 1.2 milyon dolardan 15 milyon dolara çıkan maliyet olayı ne kadar büyüttüğümüzün kanıtı.
Nasıl dinleniyor, kendini nasıl şarj edip enerji topluyorsun?
Rahmetli annem zamanından kalma öğleden sonra uyuma alışkanlığım vardı. Sağ olsun hayatı boyunca çok faydasını gördüm. Akşam üstleri bir yere atıp kendimi bir saat uyuyorum. O uyku bana günü yeniden başlattırıyor. Vücudumu kandırıyorum aslında.
18.00 – 20.00 saatleri arasında bir saat uyuyarak vücudu nasıl kandırıyorsun?
Şöyle kandırıyorum: Çok sık çıkmaza girersem 6-7 dakika arasında uyuduğum da oluyor. 6-7 dakikayı vücut bir saat uyudum zannediyor. O beni akşama götürüyor. Uyumazsam çok zorlanırım. Geceleri 4-5 saat uykuyla geçtiğim oluyor, öğleden sonra uykusuyla bunu telafi ediyorum.
‘‘MEDYADAKİ BAŞARI HİKÂYEMİ FUTBOLDA YAPMAK İSTİYORUM’’
Ne kadar daha bu tempoda gitmeyi düşünüyorsun?
Futbolda bir hayalim var. Televizyon işinde sorumluluğu tatlı tatlı dağıtarak kendimi geri çekebilirim. Futbol konusunda çok takıntılıyım. Medyadaki başarı hikâyemi futbolda da yapmak istiyorum.
Nedir o hedef?
Hull City’yi Premier League’e çıkarmak.
Ne zaman olur bu?
Bu sene de olabilir, yakın bir gelecekte de… Hayalim 2-3 yıl içinde Premier League’e çıkabilmek. Bunun için zorluyorum
Hull City, Premier League’e çıkınca yaptığın yatırım mı katlanacak?
Premier League’e çıkarsak artık görüşemeyiz seninle. Hangi Ali diyebilirim mesela? Premier League futbolun NBA’yi. Kulüp, dünyanın en büyükleri arasına giriyor.
SIRADA SUUDİ ARABİSTAN, İNGİLTERE VE ALMANYA VAR
Acun Medya, hangi ülkelere hangi işleri yapıyor?
Amerika Birleşik Devletleri, Meksika, Yunanistan, Kolombiya, Romanya, Macaristan, Slovenya, Çekya, Bulgaristan’a proje yapıyoruz. Çok yakında Suudi Arabistan ve Almanya’ya girmek üzereyiz. Ayrıca İngiltere için de bir projemiz var.
Neler yapıyorsunuz bu ülkelerde?
Mesela Meksika’daki Azteka kanalının bütün prime time kuşağını biz yapıyoruz. Beş projemiz var orada. Amerika’da benim formatım Exatlon’la varız. Yunanistan’da bütün sezonun prime time’ını yapıyoruz. Yemek programından Survivor’a kadar… Asıl Survivor’la orada çok başarılıyız, onun dışında dizi de yemek programı da yaptığımız oldu. O Ses Yunanistan’ı yaptık. O Ses Meksika’yı da yaptık. Balkanlarda bazı ülkelerde Survivor’la bazılarında Exatlon’la varız. Almanya’da büyük bir atılıma girmek üzereyiz. Alman seyircisiyle buluşmaya çalışıyoruz.
Hangi projeyle?
Exatlon’la… Çok şükür Allah nasip etti, girdiğimiz her ülkede yüksek reytingler alıyoruz. O da bizi çok mutlu ediyor ve bu da beraberinde yeni ülkeler getiriyor.
‘‘TANSİYON ERKEN YÜKSELDİ YARIŞMACI KAYBEDEBİLİRİZ’’
Bir de Survivor All Star 2024 var. Tarihinin en yüksek maliyetli prodüksiyonu nasıl gidiyor?
Yeni bir formata başlamış gibiyim. SMS olmaması bence Survivor’daki dengeleri değiştirdi. Yarışmacılar artık kendilerini daha rahat ifade edebiliyor. Düelloyla elenme de bana yeni bir format çekiyormuş hissi verdi. Survivor bence tam anlamıyla yeniden doğdu. Format yeni değil ama Acun Ilıcalı’nın her hafta bir yarışmacıya ‘Burada patron benim’ demesi yeni… Bu sene en zor birkaç sezondan biri oldu. Tansiyonun bu kadar erken yükselmesi iyi bir şey değil. O yüzden biraz karamsarım. Yarışmacı kaybedebiliriz.
Diskalifiye olabilir yani?
Diskalifiye olabilir, bırakan olabilir. Bir ayda iki – üç sezonluk gerilim yaşadık. Survivor All Star 2024 gerçek anlamda beynimi zorluyor. Şöyle anlatayım. Türkiye’ye geldim, üç canlı bağlantı yapmak zorunda kaldım adayla. Yayına vermediğimiz görüşmeler bunlar.
“Dominik’te olay var, yetiş Acun” mu diyorlar?
Yarışmacıların bana karşı güveni aşırı yüksek olduğu için yaşadıkları kötü olaylar sonrasında benden mutlaka bir değerlendirme bekliyorlar. Benim de amacım onların üzülmesine engel olmak ama o konuda zorlanıyorum açıkçası.
‘‘SABAH 7 GİBİ YATARIM’’
Acun Ilıcalı futbol kulüpleri de dahil olmak üzere yurt dışında kaç kişiyi çalıştırıyor, Türkiye’deki çalışan sayınız ne?
2 bin kişi yurt dışı çıkar, Türkiye’de de 1200 – 1300… Toplamda 3 bin – 3 bin 500 bandındayız.
Günde kaç saat uyuyorsun?
Valla şöyle; akşamları genelde programla ilgili notlar alıp, eksiklere bakıyorum. Şayet Türkiye’deysem gece 24’ten sonrasını ofiste daha çok arkadaşlarıma ayırdım. Saat 1-1.5 gibi ayak tenisi veya futbol maçı yapıyoruz. Saat 3’te bitse 4 gibi Alperen’in (NBA takımlarından Houston Rockets’ın basketçisi Alperen Şengün) veya Miami Heat’in maçı başlıyor. Maç bitince Alperen’le kısa bir sohbet ederiz saat 7 gibi de yatarım.
PlayStation oynamıyor musun artık arkadaşlarınla?
PlayStation oynamaya artık vaktim kalmıyor. Artık PlayStation’ın gerçeğini oynuyoruz İngiltere’de.
Ne zaman başladı NBA ve Alperen Şengün tutkusu?
Şöyle; ülkemizin gururu. Ben NBA’yi 15 yıldır takip ediyorum. Miami Heat’ın bütün final maçlarına gittim neredeyse. Koltuğum bile var Miami’nin salonunda… O derece NBA’ciyim. Miami’yi takip ederken şimdi Alperen de girdi devreye.
Amerika’dan da bir NBA takımı almak gibi bir planın var mı?
Şu anda yok ama eskiden yok dediğim birçok şeyi de yaptığım için ileride ne olur Allah bilir. Bana bundan 10 yıl önce ‘İngiltere’de bir takım alma hayalin var mı?’ dense, yok derdim, ama aldık.
patronlardunyasi.com