Bilecik Engelsiz Yarınlar Derneği (BİEYDER) ve Halk Eğitimi Merkezi işbirliğiyle açılan atölyede düzenlenen kurslara aileleriyle katılan engelli bireyler, gönüllülerin de yardımıyla boncuk dizme, dikiş, örgü, baskı, resim gibi alanlarda eğitim alıyor.
Kurs için haftada 5 gün Hürriyet Mahallesi’ndeki dernek binasına aileleriyle gelen kursiyerler, Halk Eğitimi Merkezi öğreticisi Emine Çatal ve işaret dili öğreticisi Kader Dağlar’ın öncülüğünde günde ortalama 4 saatlik derslere katılıyor.
Engelli bireylerin ve ailelerinin hayata daha fazla katılmasına yardımcı olan gönüllüler ise dikiş, örgü, çanta, yelek ve battaniye örerek, ürettikleri ürünlerin gelirini derneğe bağışlıyor.
Dernek üyesi amatör ressam işitme engelli Arzu Angay ve kas rahatsızlığından dolayı tekerlekli sandalyeye bağımlı kalan Nurcan Sevil Çay, yaptıkları ürünleri satarak hem derneğe hem de ev ekonomilerine katkı sağlıyor.
Boncuk dizme, dikiş, örgü, baskı, resim gibi alanlarda yürütülen kurslara katılan engelliler ve yakınları ile gönüllüler adeta aile gibi oldu.
BİEYDER Başkanı Aslıhan Volkan, AA muhabirine, atölyeyi 4 yıl önce Halk Eğitimi Merkezinin destekleriyle kurduklarını söyledi.
Geri dönüşüm malzemeleri ya da derneğe bağışlanan ham maddelerden farklı eserler ürettiklerini belirten Volkan, “Engelli bireylerin yanı sıra engelli çocuğu olan annelerimiz ve gönüllülerimizin işbirliğinde kapsamlı bir sistemle çalışıyoruz. Engelli bireyleri araştırmadan herkesle iç içe, tüm sosyal alanda birlikte vakit geçiriyoruz. Atölye çalışmalarımızı da aynı mantıkla kapsayıcı şekilde yapıyoruz.” dedi.
“Siz de başarırsınız bizler gibi”
Derneğin yaklaşık 200 üyesinin bulunduğunu aktaran Volkan, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı olarak Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüklerinde engelli bireyler ve ailelerine yönelik güzel çalışmalar yapıldığını dile getirdi.
Halk Eğitimi Merkezlerinde engelli bireyler için ihtiyaç dahilinde bir kursiyer için bile kursların açılabildiğini vurgulayan Volkan, şöyle devam etti:
“Biz de her bireyimizin yeteneğine göre kurs açıyoruz. Hem engelli bireylere ‘Siz de başarırsınız bizler gibi’ demeyi vurgulamak istiyoruz hem de imkanlar dahilinde engelli bireylerin herkesle aynı olmasa bile yeteneklerine göre yeteneklerini keşfederek çalışmalar yapabileceklerini göstermeye çalışıyoruz. Engelli kızımla atölyede çalışmalar yapıyorum. Engelli bireylerin özellikle erişilebilirlik sorunlarını derneğimiz bünyesinde sorunlarını minimuma indirip her gruptan engelli bireyin atölyemize gelmesi konusunda da önayak oluyoruz.”
Ürünlerini İstanbul, Eskişehir gibi birçok ilde sergileme imkanı bularak derneğe gelir elde ettiklerini bildiren Volkan, bunun yanında online sergiler açtıklarını, sosyal medyayı aktif olarak kullandıklarını anlattı.
Usta öğretici Emine Çatal da çocukların ve annelerinin becerilerinin farklı olduğunu, hepsinin yapabileceği alanlarda kurslar açtıklarını kaydetti.
El kaslarını geliştirecek şekilde çocukları yönlendirdiklerini söyleyen Çatal, “Çocuklarımıza baskı boya ve boncuk dizme yaptırıyoruz, makrome ördürüyoruz. Sadece annelerini dikişe oturtabiliyoruz. Anneler ne isterse ona göre yön veriyoruz. Ailelere ve çocuklara bir şeyler öğretmekten çok mutlu oluyorum. Duygusal anlar da yaşıyoruz. Bazen birlikte ağlıyoruz, bazen birlikte gülüyoruz, eğleniyoruz.” diye konuştu.
“Kendimi şanslı görüyorum”
Gönüllülerden 52 yaşındaki emekli hemşire Nurdan Sargın ise emekli olduktan sonra evde amatörce dikişler yapmaya başladığını, bunları çeşitli kuruluşlara bağışlamak istediğini belirtti.
Arkadaşı vasıtasıyla BİEYDER ile tanıştığı bilgisini veren Sargın, şunları aktardı:
“Buradaki pozitif enerjiden çok etkilendim. Çok güzel şeyler üretiliyordu ve buranın gönüllüsü olmaya karar verdim. Gönüllü olmak çok güzel. ‘Evde boş vaktimi nasıl değerlendirebilirim?’ diye düşünenleri buraya davet ediyorum. Çok kaliteli zaman geçiriyoruz. Çocuklarımızla ve annelerimizle vakit geçirmek çok güzel. Yemek yapmak, onların karınlarını doyurmak, dikiş yapmak, kermeslere katılmak, pazartesi günleri gönüllü anneler gününe katılmak güzel geliyor bana. Tamamen yaptıklarımın gelirini derneğe bağışlıyorum. Kendi adıma kaliteli zaman geçirdiğim için çok mutluyum. Akşam eve gittiğim zaman daha huzurlu kafamı yastığa koyabiliyorum. Ayrıca dernek bünyesinde açılan kırkyama kursuna katılıyorum.”
50 yaşındaki ev kadını Fatma Erken, tesadüfen dernekle tanıştığını ve 2 yıldır gönüllü olarak geldiğini bildirdi.
Çocuklarla bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Erken, “Pazarlara çıkıyoruz, sergiler açıyoruz. Ailemden veya yakınımdan engelli olan birisi yok. Çok mutluyum burada olmaktan. Annelerle ve çocuklarla beraberiz. Buradaki engelli bireyleri bizler gibi görüyorum, engelli olarak görmüyorum. Burada çok huzurlu ve mutluyum. Burası dışarı gibi değil, kötülük yok içlerinde. Beni kabul ettikleri için kendimi şanslı görüyorum.” ifadesini kullandı.
İki çocuk annesi işitme engelli fabrika işçisi Dilek Öz de kurs sayesinde amigurumi örmeyi öğrendiğini, hem derneğe hem de ev ekonomisine katkı sağladığını aktardı.
Dernek üyesi Fatma Efe, down sendromlu kızının engellilerin istihdam edildiği kafede çalıştığını ve öz güveninin arttığını kaydederek, “Kendi parasını kazanıp kendi isteklerine göre harcıyor. Eve mutlu gelmesi bizi daha mutlu ediyor. Engelli bireylerimizi daha sosyalleştirmek için projeler hazırlıyoruz. Onlara daha özgüven vermek, istihdam sağlamak için mücadele ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.