İstanbul’da akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı.
21 yaşındaki Burak Aktaş, işe girmek üzere sağlık raporu almak için hastaneye başvurdu.
Raporu aldıktan sonra iş başı yapan Aktaş, bir ay geçmeden nefes darlığı, halsizlik, öksürük gibi şikayetlerle yeniden doktorun yolunu tuttu.
Genç adam bu kez hayatının şokunu yaşadı.
Sol göğüs boşluğunda portakal büyüklüğünde bir kitle tespit edildi.
Kısa sürede karpuz boyutuna ulaştı
Yapılan biyopside tümörün akciğer kaynaklı olmadığı, henüz cenin aşamasında eşey hücrelerinin farklılaşmasıyla gelişen “immatür teratom” teşhisi kondu.
Kitleyi küçültmek için kemoterapi uygulansa da tam tersine 2 ay içinde neredeyse 10 katına çıktı ve büyük bir karpuz boyutuna ulaştı.
Dev tümör çıkarıldı
Sol akciğerinin yüzde seksenini kağıt gibi ezen, kalbini göğüs duvarında 12 santim sağa kaydıran ve hem kalbe hem beyne giden ana damarlara baskı yapan 6.5 kilo ağırlığındaki dev tümör, doktorların birlikte girdiği operasyonla başarılı şekilde çıkarıldı.
Operasyon sırasında Aktaş’ın kalbi normal yerine çekildi, sol akciğerin üst lobu alındı, ezilen alt lobu ise anestezi ekipleri tarafından pozitif basınçla yeniden şişirildi.
Ameliyatı gerçekleştiren ekipten doktor Aktaş’ın göğüs boşluğunun neredeyse tamamını kaplayan 6,5 kiloluk tümörün teratom (eski Yunancada “canavar tümör”) türlerinden biri olduğunu ve embriyonik hücrelerden kaynaklandığını kaydetti.
Prof. Dr. Erdal Taşçı, şu cümleleri kullandı;
Bundan 2,5-3 ay öncesine kadar hiçbir problemi olmayan, hayatını normal devam ettiren bir delikanlı Burak. Göğüs ağrısı öksürük ve nefes darlığı şikayetiyle sağlık kuruluşuna başvuruyor. Orada yapılan tetkiklerinde sol göğüs boşluğunda akciğerinden kaynaklanmayan portakal büyüklüğünde bir kitle tespit ediliyor ve immatür teratom tanısı konuyor. 2 ay arayla yapılan tetkiklerinde ve arada cerrahi öncesi küçültme amaçlı kemoterapi almasına rağmen, portakal büyüklüğündeki tümör, irice bir karpuz büyüklüğüne, yaklaşık 6 kilo 300 grama kadar ulaşıyor.
“Sol akciğer tamamen ezilmiş ve kağıt haldeydi”
Göğüs boşluğunda kemik kafesi içinde olduğu için, itebileceği iki organ var; biri kalp, diğeri de akciğerler. Soldan sağa doğru büyüdüğü için kalbi tamamen göğüs boşluğunun sağ tarafına itmiş ve kalbe giren ve kalpten çıkan bütün büyük damarları da yer değiştirmenin etkisiyle bükülmüş durumdaydı. Bu nedenle vücuduna yeterince kan gitmiyordu. Ağustos ayının başında portakal büyüklüğündeyken kitle Eylül sonuna irice bir kavun, Ekim ayına geldiğimizde ise bir karpuz büyüklüğüne ulaştığı için, kitlenin büyüme hızı bizi acilen ameliyat yapmaya yöneltti. Yaklaşık 8-10 kat hacimsel olarak artmıştı. Sol akciğer tamamen ezilmiş ve kağıt haldeydi, alt lobu anestezi ekibimiz yüksek basınç uygulayarak tekrar şişirdi. Çok fazla vaktimiz yoktu, kitle basısından dolayı yaşamla bağdaşmayacağından dolayı hızlı hareket etmek zorundaydık. Bize geldikten üç gün sonra hemen ameliyata aldık çünkü tümörden ziyade onun yaptığı baskıdan kaynaklı hayati riski vardı.
“Kalbi tekrar eski pozisyonuna getirdik”
“3 aydır sırt üstü hiç yatamadı”
İşe giriş raporu muayenesinde hiçbir sorun yokken birkaç hafta sonra hayatını sürdüremeyecek kadar kötüleşen oğlunun hastalığını öğrendiğinde şok yaşadıklarını belirten baba Sadi Aktaş ise, “Temmuz ayında iş için sağlık raporu almak üzere bir özel hastaneye gitmişti. Herhangi bir sorun yoktu. Sonra nefes darlığı, öksürük ve tansiyon düşmesi ile başka bir hastaneye gittik. Röntgen çekildi ve kitle orada fark edildi. Acilen başka bir hastaneye yönlendirdiler. Biz tümörün o kadar büyük olduğunu duyunca çok şaşırdık. 3 aydır sırt üstü hiç yatamadı, ameliyattan sonra rahat bir nefes aldı ve rahat bir uyku uyuyabildi” dedi. Burak Aktaş ise 3 aydır hayatının çok zor geçtiğini anlatarak şunları söyledi: “Ameliyattan önce ne yatabiliyordum, ne uyuyabiliyordum. Erdal hocamın sayesinde şu an hayatım düzene girdi.” cümlelerini aktardı.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)